İdari Gözetim Kararına İtiraz ve Sınır Dışı Etme Kararının İptali

  1. Genel Hususlar

Ülkemize gelen veya ülkemizde bulunan yabancı uyruklu kişilerin ülkemizde hangi şartlar altında kalabileceği, oturum izinleri ve bu izinlerin türleri, hangi hallerde oturum izinlerinin iptal edilebileceği gibi hususlar 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda hüküm altına alınmıştır.

İşbu Kanun’un kapsamı, 2.maddede düzenlenmiş olup buna göre, yabancılarla ilgili iş ve işlemleri; sınırlarda, sınır kapılarında ya da Türkiye içinde yabancıların münferit koruma talepleri üzerine sağlanacak uluslararası korumayı, ayrılmaya zorlandıkları ülkeye geri dönemeyen ve kitlesel olarak Türkiye’ye gelen yabancılara acil olarak sağlanacak geçici korumayı sağlamaktır.

Yine işbu Kanun’un 4.maddesinde geri gönderme yasağı düzenlenmiş olup bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabii tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.

Kanun kapsamındaki ikamet izni çeşitleri ise şunlardır;

  • Kısa dönem ikamet izni
  • Aile ikamet izni
  • Öğrenci ikamet izni
  • Uzun dönem ikamet izni
  • İnsanı ikamet izni
  • İnsan ticareti mağduru ikamet izni.

Kanun’da sayılan hallerin varlığı halinde ikamet izninin iptal edilmesi yahut ikamet izninin süresinin bitmesine rağmen yenileme başvurularının yapılmaması halinde yabancı şahıslar, sınır dışı etme kararıyla menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebilecektir.

Bu karar, uygulamada genellikle ilgili valiliğe bağlı il göç idaresi müdürlüğünce alınmaktadır.

Sınır dışı etme kararının ilgili yabancıya, yasal temsilcisine veya avukatına tebliğ edilmesi sonrasında 7 gün içerisinde sınır dışı etme kararını veren valiliğin bulunduğu sınırlar içerisindeki idare mahkemesine sınır dışı etme kararının iptali için dava açılmalıdır. Kanun’un 53.maddesinin 3.fıkrasının son cümlesi uyarınca, davanın açılmasıyla birlikte yabancı kişinin rızası hariç olmak üzere kişi hakkındaki sınır dışı etme işlemleri duracaktır. İdare mahkemesinin sınır dışı etme kararının iptali davasındaki verdiği kararlar, kesin olup herhangi bir yargı yoluna tabii değildir.

Uygulamada genellikle yabancı hakkında sınır dışı etme kararının alınmasıyla birlikte aynı anda idari gözetim kararı da alınmakta olup kişi geri gönderme merkezlerine götürülmektedir. İdari gözetim kararı ilk seferde 6 ay için verilmektedir.

İdari gözetim kararının verilmesi sonrasında işbu karara karşı da sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilecektir. Bu itiraz, idari gözetim işlemlerini durdurmaz. Sulh ceza hakimi kural olarak 5 gün içerisinde incelemeyi yapıp kararını verecektir. Sulh ceza hakimliğinin bu kararı da kesin olup kanun yolu denetime tabii değildir. Ancak, değişen durumların olması halinde daha sonra yeniden idari gözetim kararına itiraz edilebilir. Aynı zamanda idari gözetim kararı, 30 günlük periyotlar halinde değerlendirmeye tabiidir.

İdari gözetim kararı yerine alternatif yükümlülükler de getirilebilmektedir. Bunlar;

  • Belirli adreste ikamet etme,
  • Bildirimde bulunma,
  • Aile temelli geri dönüş,
  • Geri dönüş danışmanlığı,
  • Kamu yararına hizmetlerde gönüllük esasıyla görev alma,
  • Teminat,
  • Elektronik izleme şeklindedir. İşbu yükümlülüklerden bir ya da birkaçının getirilmesi durumunda, bu süre 24 ayı geçemeyecektir.

Aşağıda, idari gözetim kararına itiraz dilekçe örneği paylaşılmakta olup sınır dışı etme işlemine ilişkin idare mahkemesince açılacak davanın bir avukat aracılığıyla takip edilmesi hususu önem arz etmekte olduğundan işbu davayla ilgili ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.

2. İdari Gözetim Kararına İtiraz Dilekçe Örneği

……… NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

İTİRAZ EDEN               :

VEKİLİ                         : Av. İsmail Keser & Av. Ali Oğuzhan Temel & Av. Büşra Türkyılmaz

KARARINA İTİRAZ

EDİLEN                        : …….. Valili İl Göç İdaresi

İTİRAZA KONU KARAR: ……. tarihli …………. sayılı karar

ITTILA TARİHİ              : 06.11.2023

KONU                          : Yukarıda sayı ve tarih numarası verilen idari gözetim kararının kaldırılması aksi kanaat halinde lehe olan hükümlerin uygulanması talebidir

1. Müvekkil, ……. 10 yılı aşkın süredir devamlı olarak ülkemize giriş – çıkış yapmış olup en son 2020 tarihinde turist olarak ülkemize gelmiş akabinde ikamet izni sahibi olmuştur. Bu ikamet izni çerçevesinde kendisine ……… tarihine kadar geçerli kimlik belgesi verilmiştir. (EK-1 Kimlik Belgesi)

2. Daha sonrasında müvekkil ……… tarihinde …….. ili ……… ilçesi ………. Mah. …….. ada …….. parselde kain taşınmazın ……. numaralı bağımsız bölümünü satın almıştır. (EK-2 Tapu Senedi ve Tapu Bilgileri) Müvekkil, işbu taşınmazı Türk vatandaşlığı almak için satın almış, vatandaşlık alma sürecine başlamak için ikamet izniyle ilgili araştırmalara başlamış, hiçbir kurumdan istediği yanıtı alamayınca da kendisi tamamen iyiniyetli şekilde karakola gitmiştir. Müvekkilin aldığı evin güncel piyasa rayiç değerleri ………………… TL ile …………………. TL arasındadır. Buna ilişkin …………………. Mahallesindeki ilanları ekte sunuyoruz. (EK-3 www.sahibinden.com adlı internet sitesinden alınan ilanlar)

3. Müvekkilin aynı zamanda ……….. yabancı kimlik numaralı ……………. isimli …………. doğumlu ve …………… yabancı kimlik numaralı ………………. isimli …………… doğumlu iki tane çocuğu bulunmaktadır. (EK-4 Kimlik Görselleri)

4. …………. doğumlu olan çocuğu, ………… Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde iktisat eğitimi görmektedir. (EK-5 Öğrenci Kimlik Belgesi) Daha öncesinde yazılım mühendisliği bölümünü okumuştur.  Müvekkilin çocuklarının her ikisi de lisanslı Basketbol oyuncusu olup büyük oğlu Fitness eğitmenliği de yapmaktadır.

5. Müvekkil İran’da Hasta Bakıcılık, muhasebe, İngilizce IELTS, bakım ve güzellik uzmanlığı eğitimlerini almıştır. (EK-6 Buna ilişkin İran İslam Cumhuriyeti Hemşirelik Kurumu’ndan alınan Hasta Bakıcılık Belgesi’nin Türkçe hali ile yine İran İslam Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Refah Bakanlığı Ülke Teknik ve Mesleki Eğitim Kurumu Beceri Sertifikası’nın Türkçe hali ektedir.)

6. Müvekkil kılıf kıyafeti ve başörtü dolayısıyla İran’da birden fazla polis tahkikatına maruz kalmış, ifadesi alınmış, ahlak polisi tarafından fişlemeleri yapılmış ve en son baskıcı rejimden kurtulmak amacıyla ülkemize gelmiştir.

7. Ülkemize gelmesi sonrasında Bakım ve Güzellik Uzmanı olması dolayısıyla …………… Mah. …………. Sk. No:………….  …………../İzmir adresindeki ……….. ………….. ……………………………………………………. Ltd Şti’nin ………………….. tarihinde  ortağı olmuştur. (EK-7 Ticaret Sicil Gazetesi Kayıtları ile e-Vergi Levhası Sorgulama Kayıtları)

8. Tüm bu süreçlerden sonra müvekkil, ikamet izninin yenilenmesi amacıyla Göç İdaresi’ne birden fazla defa başvuru yapmış, iletişim merkezi olan 157 telefon numarasıyla çokça defa görüşmüştür. Ancak, kendisine her defasında ikamet izniyle ilgili bir problem olmadığı bilgisi verilmiştir. (Müvekkil, 157 numaralı iletişim hattıyla ……………………….. numaralı hattından görüşmüştür. Görüşme kayıtlarının Göç İdaresi’nden ve BTK’dan celbi talep olunur.)

9. Akabinde, müvekkil ikamet izniyle ilgili bir problem olmaması amacıyla Göç İdaresi’ne yeniden gitmiş, ikamet izninin bitecek olduğu bilgisi verilmiştir. Müvekkil, ikamet izniyle ilgili sürecin yürütülmesi için tanıdığı bir mali müşavirle görüşmüş, mali müşavir işlemleri yaptığını beyan etmiş ancak ilgili başvuru, eksik evrak olduğu gerekçesiyle …………………. tarihinde iptal edilerek geriye dönük olarak müvekkil, ………………… tarihinden itibaren illegal statüsüne düşmüştür.

10. Müvekkil, mali müşavirin kendisine tam ve sağlıklı bilgi ve belge vermemesi dolayısıyla ………………. Polis Merkez Amirliği’ne müracaat ederek ikamet izniyle ilgili bilgi almak istemiştir. ÖNEMLE VURGULAMAMIZ GEREKİR Kİ; müvekkilin herhangi bir araması dahi bulunmamakta olup kendisi iyiniyetli bir şekilde polis merkezine başvurmuştur. Polis merkezinde yapılan sorgulamada müvekkilin kaçak statüsünde olduğunun görülmesi sonrasında müvekkil, …………….. Valiliği İl Göç İdaresi’nin …………………. sayılı ve ……………………. tarihli idari gözetim kararıyla Geri Gönderme Merkezi’ne götürülmüştür.

11. Yine müvekkil hakkında …………. Valiliği İl Göç İdaresi’nin ……………… sayılı ……………….. tarihli kararıyla hakkında kamu güvenliğine tehdit oluşturduğu gerekçesiyle sınırdışı etme kararı bulunmaktadır.

12. …………….. Valiliği İl Göç İdaresi’nin …………….. sayılı ………………….. tarihli sınırdışı etme kararının iptali için …………………. …… İdare Mahkemesi E.2023/…… Sayılı dosyasında dava açılmıştır. (EK-8 Tevzi Formu)

1. GERİ GÖNDERME YASAĞINA İLİŞKİN HUSUSLAR;

            Yukarıda açıklanan hususlardan da görülebileceği üzere müvekkil, İran’daki fişlemeler sonrasında can güvenliğinden yoğun olarak endişe etmiş, ülkemize gelmiş, burada taşınmaz satın almış, çocuklarının okul eğitimlerine devam etmesini sağlamış, kendisi de şirket ortağı olarak geçimini sürdürmektedir. Müvekkilin, sınırdışı etme kararının gerekçesini oluşturan kamu güvenliğini tehdit edeceği herhangi bir davranışı, adli sicil kaydı, idari veya adli bir işlemi bulunmamaktadır. Müvekkil, ailesinin barınabilmesi için yukarıda açık bilgileri verilen taşınmazı satın almış olup sabit ikametgahı bulunmaktadır. Sabit ikametgahı bulunan, şirket ortağı olan, çocukları Türkiye’de eğitimini sürdüren müvekkil hakkında özgürlüğü bağlayıcı nitelikteki en ağır yaptırım olan idari gözetim kararı verilmesinin en son seçenek olması gerekmektedir. Ayrıca belirtmek isteriz ki; pasaportuyla birlikte yasal yollar ile Türkiye’ye gelmiş ve yıllardır yasal kayıtlar ile hayatını devam ettiren, ailesi ile mutlu bir şekilde yaşayan müvekkilin, güvenip işini emanet ettiği bir kişinin evrakları eksik vermiş olması nedeniyle hakkında idari gözetim kararı verilmesi, sınırdışı edilmesi işlemlerine başlanılması hukuka aykırıdır.

            Nitekim, İran’daki yönetimin kadınların kıyafetine, başörtüsüne, sürdüğü arabaya, yaptığı işe, gittiği okula kısacası yaşadığı tüm yaşantıya bir fiil baskı kurmak suretiyle karıştığı herkesçe bilinmektedir. TRT Haber’in 20.09.2023 tarihli haberine göre; İran Meclisi, kamuya açık yerlerde zorunlu başörtüsü yasası ihlallerine karşı para cezası, bankacılık hizmetlerinin engellenmesi ve adli işlem öngören yasanın deneme amaçlı 3 yıl süreyle uygulanmasını onaylamıştır.

            İffet ve Başörtüsü Kültürünün Desteklenmesi yasa tasarının onaylanması sonrasında öngörülen yaptırımlar şu şekildedir;

  • Başörtüsü kuralına aykırı hareket eden kadınlar ilk aşamada kısa mesaj ve benzeri yöntemlerle uyarılacaktır.
  • Uyarıyı dikkate almayan ve başörtüsü kuralının yeniden ihlal edenler için para cezası verilecektir.
  • Ceza bir ay içinde ödenmezse para cezası otomatik olarak kişinin banka hesabından kesilecektir.
  • Dördüncü kez ihlalde para cezasının yanı sıra yargı tarafından söz konusu kişi hakkında dava açılması ve gerekli görülmesi halinde tutuklanması öngörülmektedir.
  • Kanuna aykırı hareket eden işletmeler ise geçici süreyle mühürlenebilecek ve devlet tarafından sunulan vergi muafiyetlerinden men edilebilecektir.

https://www.trthaber.com/haber/dunya/iranda-zorunlu-basortusu-kurali-ihlallerine-karsi-yaptirim-yasasi-meclisten-gecti-796940.html)

            Tahran’da 13.09.2023 tarihinde ahlak polisi olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Emini isimli kadın 16.09.2023 tarihinde komaya girerek ölmüş, bu olay sonrasında ülkenin birçok kentinde gösteriler yapılmış ve çokça kişi hakkında adli işlem tesis edilmiştir. Müvekkilin kimlik fotoğrafından da görülebileceği üzere modern giyimli bir kişi olup başörtüsü kullanmamaktadır.

            6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu m.4’te geri gönderme yasağı öngörülmüştür. Buna göre, bu kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemeyecektir.

            Yine aynı Kanun’un 55.maddesinde sınır dışı etme kararı alınmayacaklar düzenlenmiştir. Bu maddenin 1.fıkrasının a bendi ise sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emareler bulunanların sınır dışı edilemeyeceği belirtilmiştir.

            Müvekkil birden fazla defa başörtüsü yasağına uymaması ve kılıf kıyafetinin rejimin belirlediği şekilde olmadığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, hakkında fişleme yapılmış ve takip edilmiştir. Müvekkilin yaşadıkları ortadayken, hakkında sınır dışı etme ve idari gözetim kararı verilmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde hukuka aykırıdır. Müvekkilin sınır dışı edilmesi halinde, can güvenliği ağır ve geri döndürülemez şekilde tehlikeye girecek, çocukları Türkiye’de annesi olmadan yaşayacak, 2007 doğumlu olan çocuğu 18 yaşından küçük olması nedeniyle velisi/vasisi olmadan ikamet izni alamayacak netice olarak da sınır dışı edilme durumuyla karşı karşıya kalacaktır.

2. GERİ GÖNDERME İŞLEMİYLE İLGİLİ USULSÜZLÜKLER

            Müvekkil hakkında kamu güvenliğine tehdit oluşturduğu iddiasıyla tamamen soyut ve gerekçesiz şekilde sınır dışı etme kararı verilmiştir. Müvekkile ya da ailesine idari gözetim kararının ve sınır dışı etme kararının ne anlama geldiği, bu kararlara itiraz edilmemesi halinde ne olacağı, nasıl itiraz edileceği, hukuki olarak hangi yolların izlenebileceği, itiraz süresi hakkında herhangi bir bilgi verilmemiştir. Kararların müvekkile elden tebliğ edildiğine ilişkin dosya içerisinde tutanak dahi mevcut değildir. Tarafımızca müvekkille görüşmeye gidildiğinde müvekkil, hangi amaçla orada tutulduğunu dahi bilmemekte olup geri gönderme merkezindeki yasal hakları dahi kendisine anlatılıp bilgilendirilmemiştir.

             13.12.1995 tarihinde imzalanan, 12.04.1989 tarihli ve 3527 sayılı Kanun’la onaylanması uygun bulunan Avrupa İkamet Sözleşmesi’nin 3.maddesinin 2.fıkrası ise şu şekildedir;

            2. Âkit Taraflardan birinin, diğer herhangi bir Âkit Taraf ülkesinde yasal olarak iki yıldan fazla bir süredir ikamet etmekte olan uyruğu; milli güvenlik açısından kesin zorunluk yoksa, kendisi hakkındaki sınırdışı kararına karşı itirazda bulunmasına ve bu amaçla yetkili makama veya yetkili makamca özel olarak belirlenmiş kişi veya kişilere başvurmasına ve bu organlar önünde temsil olunmasına müsaade edilmeksizin sınırdışı edilemez.” Şüphesiz bu fıkrada öngörülen hakların kullanılabilmesi için sınır dışı işlemine maruz kalacak kişiye tam ve detaylı bir şekilde bilgilendirme yapılması gerektiği açıktır.

            Tüm bu hususlar göz önüne alındığında iki yılı aşkın süredir yasal olarak ülkemizde ikamet eden müvekkilin kamu güvenliğine tehdit oluşturduğu iddiasıyla soyut ve gerekçesiz şekilde verilen kararlar neticesinde başvurabileceği hukuki yollar kendisine anlatılmadan yapılan tüm işlemler hukuka aykırıdır.

3. GERİ GÖNDERME MERKEZİNİN KOŞULLARI İNSAN HAYSİYETİYLE BAĞDAŞMAMAKTADIR.

            …………… Geri Gönderme Merkezi’nin yoğun yapısı, temizlik, sağlık, kişisel alan, havalandırma gibi hususların eksikliği, pencerelerde demir parmaklıkların olması, ülkemizde salgın haline gelen uyuz vakıalarında yaşanan patlama, Covid-19 pandemisinin yeniden başkaca varyantlarla arttığı düşünüldüğünde müvekkilin sağlığı tehlike altındadır. Bu nedenle dahi idari gözetim kararının kaldırılması veya daha hafif yaptırımların uygulanması gerekmektedir. İdari gözetim kararı özgürlüğü bağlayıcı olması nedeniyle en ağır tedbirlerden olup müvekkilin bu şekilde bir yerleşik düzeni bulunmaktayken alternatif yükümlülükler uygulanmaksızın bu şekilde özgürlüğünün bağlanması hukuka aykırıdır.

            Anayasa Mahkemesi de K.A Başvurusu (Başvuru No: 2014/13044) 11.11.2015 tarihli kararı

“...109. Bu bölümde yapılan tespitler bir arada değerlendirildiğinde, kişi başına 3 metrekarenin altında bir yaşam alanına karşılık gelebilecek şekilde, Merkezin aşırı kalabalık olmasının, başlı başına başvurucunun Merkezde kaldığı dönemde maruz kaldığı koşulların Anayasa’nın 17. maddesinde yasaklanan “insan haysiyetiyle bağdaşmayan” muamele düzeyinin aşılmasına yol açabilecek nitelikte olduğu, Merkez içinde kalma mekânları dışında rahatlamaya imkân sağlayacak ortak kullanım alanlarının yetersiz ve daha da önemlisi, başvurucuya sağlanan açık havadan yararlanma imkânının çok sınırlı olmasının, başvurucunun Merkezde sahip olduğu koşulları kendisi açısından daha da zorlaştırdığı ve başvurucunun bu koşullarda sekiz ayın üzerinde bir süre idari gözetim altında tutulmasının, Anayasa’nın 17. maddesi açısından açık bir ihlal doğurduğu sonucuna ulaşılmıştır. 110. Bu noktaya kadar yapılan incelemede ortaya konulan koşullar, başvurucunun Kumkapı GGM’de maruz kaldığı muamelenin, bir kişinin sınır dışı etme işleminin yürütülmekte olması nedeniyle şekil ve şartları kanunla gösterilen usule uygun olarak yakalanması veya tutulu durumda bulundurulmasının barındırdığı rencide olma duygusu ve ıstırabın ötesine geçmiş olduğunun kabul edilmesi açısından yeterli olduğundan, başvurucunun bu bölümde değerlendirilebilecek şekilde ileri sürdüğü; Merkezin temizliği, sağlık hizmetlerinin ve gıda temininin yetersizliği ve dış dünya ile iletişim sorunları konusunda 17. madde açısından ayrıca inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. 111. Açıklanan nedenlerle somut olayın özel koşullarında, Kumkapı GGM’de tutulma koşullarının “insan haysiyetiyle bağdaşmayan” muamele düzeyinde olduğu ve bu suretle Anayasa’nın 17. maddesinin ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır…” şeklindedir.

            Nitekim, idari gözetime alternatif yükümlülükler de Kanun’un 57/A maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

            (1) 57 nci maddenin ikinci fıkrasında sayılan yabancılara ya da idari gözetimi sonlandırılan yabancılara aşağıdaki idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilebilir:

a) Belirli adreste ikamet etme

b) Bildirimde bulunma

d) Kamu yararına hizmetlerde gönüllülük esasıyla görev alma

e) Teminat

f) Elektronik izleme şeklinde tedbirlerin yanında idari gözetim kararı özgürlüğü bağlayıcı olması nedeniyle çok ağır ve ölçülü bir tedbir niteliğindedir.

            Sonuç olarak; yukarıda açıklanan hususlardan da görülebileceği üzere müvekkilin, kamu güvenliğine tehdit unsuru oluşturabilecek herhangi bir davranışının bulunmaması, ülkesine gönderilmesi halinde adli ve idari tahkikata maruz kalabilecek olması, ülkemizde mülk edinmesi, çocuklarının eğitimleriyle ilgilenmesi, geri gönderme merkezinin yoğun yapısı göz önünde bulundurulduğunda ……. Valiliği İl Göç İdaresi’nin 6 ay süreli …………………………………… sayılı ……………………….. tarihli idari gözetim kararının kaldırılması amacıyla hakimliğinize başvurma zorunluluğumuz doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER    : İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve sair mevzuat.

DELİLLER                     :

  1. Kimlik belgesi (Ektedir.)
  2. Müvekkile ait olan ………… ili ………. ilçesi ……….. Mah. ………… ada …………… parselde kain taşınmazın ………… numaralı bağımsız bölümüne ait tapu senedi ve tapu bilgileri (Ektedir.)
  3. Taşınmazın rayiç değerini gösteren emsal ilanlar (Ektedir.)
  4. Müvekkilin çocuklarına ait kimlik görselleri (Ektedir.)
  5. Müvekkilin …………….. Üniversitesi’nde okuyan oğlunun öğrenci kimlik belgesinin görseli (Ektedir.)
  6. Müvekkilin aldığı eğitimlerine ilişkin evraklar (Ektedir.)
  7. Ticaret Sicil Gazetesi Kayıtları ile e-Vergi Levhası Sorgulama Kayıtları (Ektedir.)
  8. ………………… …… İdare Mahkemesi E.2023/…. Sayılı dosyasında açılan sınır etme kararının iptali davasına ilişkin tevzi formu (Ektedir.)
  9. 157 numaralı iletişim hattıyla …………………. numaralı hattından görüşmüştür. Görüşme kayıtlarının Göç İdaresi’nden ve BTK’dan celbi talep olunur.
  10. Müvekkile ait ………… – ……………. Geri Gönderme Merkezi Dosyası (Celbi talep olunur.)

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

  1. İtirazın KABULÜNE,
  2. Müvekkil hakkında hukuka aykırı bir şekilde …………… Valiliği İl Göç İdaresi tarafından ……………… sayılı ………………. tarihli idari gözetim kararının KALDIRILMASINA,
  3. Aksi kanaat halinde lehe olan alternatif tedbirlerin uygulanmasına,

Karar verilmesini talep ederiz. ……./………/2023

İtiraz Eden Vekilleri

Av. İsmail Keser & Av. Ali Oğuzhan Temel & Av. Büşra Türkyılmaz

Yorum yapın